Aşkta Çivi Çiviyi Sökmez


Çivinin çiviyi sökeceği durumlar vardır elbet. Ama Aşkta Çivi Çiviyi Sökmez! Oysa ki bu cümleyi en çok da aşk için kullanıyoruz. Belki de o sinirle bu yöntemi seçmek işimize geliyor. Ama unutmayalım ki bir atasözümüz daha var: ‘Öfke ile kalkan zarar ile oturur’.

Aşk acısı ardından yaşanan o zor durum başka bir aşk ile geçecek ve tüm yaralar sarılacak sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Bunu yapmak size bir şey kazandırmayacağı gibi sizden çok özel ve değerli şeyleri de alıp götürecektir. Gelin aşkta çivi çiviyi söker anlayışında kazanç ve kayıplarımıza birlikte bakalım.

Yanlış Başlanan Aşk ile Yara Kabuk Bağlamaz, Kanar!

Aşk acısı çekerken yeni bir aşka sadece oyalanmak için ya da eski aşk acılarımızı unutmak için başladığımızda zannederiz ki bizdeki o yara kapanacak. Aşkta maalesef ki çivi çiviyi sökmüyor. O aşk acısının bıraktığı yara daha da kanıyor ve kabuk bağlama süresi daha da uzuyor. ‘’Ben acılarımı seviyorum, acılarım ile besleniyorum’ diyorsanız buyurun aşta çivi ile çiviyi sökmeye çalışın

Aşkta Çivi Çiviyi Sökmez, Özgüveni Alıp Götürür

Birisini unutmak istediğinizde ilk önünüze gelen kişiye aşk ile mi satılıyorsunuz? Sizi iyileştirecek olan aşkın aslında o olmadığını anladığınızda sırtınızı dönüp gidiyor musunuz? Sonra da karşınızdaki kişinin umutlarını ve hayallerini yıkıyor musunuz? Bu dünyada kime ne yaşatırsanız yaşatın aynısı size dönüyor bunu unutmayın.

Herhangi bir aşka ‘çivi çiviyi söker’ diyerek ve sadece kendi acılarınızı dindirmek için başladığınızda bunun bedelini kendi özgüveninizi kaybederek ödersiniz. Günün birinde vicdanınız, kırdığınız kalplerin acısı yüzünden geçip karşınıza hesap soracaktır. Bu soruya verilecek pek de mantıklı bir cevap yoktur.

Geçici Aşklarda Biten Aşklar Değil, Aşka İnancımızdır

Aşk darbesi aldığımızda bu darbenin bize verdiği acı ile başka aşklara yelken açmak isteyebiliriz. Ama bu yelkenli gezintisinin sonunda varacağımız nokta asla düşündüğümüz bir yer olmayacaktır.

Kimi zaman aşk acısı çekerken yelkenlimizi alıp yeni aşklara yelken açıyoruz. Aşkın gerçekliğini sorgulamadan… İleride öfke geçtikten sonra iç savaşların ve sorgulamaların başladığı bir dönem geliyor. Bu dönem içerisinde anlıyoruz ki çiviyi sökmek için elimize aldığımız çivi işimize yaramıyor ve geri bırakıyoruz. Aşk acısını unutmak için kullandığımız aşkımızın sahteliğini fark ediyoruz. Kendi ellerimiz ile inşa edip içerisinde yer aldığımız bu aşk oyunları ise aşka olan inancımızı yok ediyor.

İnanmadığımız Bir Aşka Başlamak Zaman Kaybıdır

Zaman, hayatımızdaki en değerli hazinelerimizden biridir. Sağlık ve zaman, hayatta kaybedilmeden önce değerinin anlaşılması gereken iki değerli varlığımız. Her ikisini de iyi değerlendirmek bizim elimizde. Sahte aşklara sadece ‘çivi çiviyi söker’ inancı ile başladığımızda geçici olan aşkımız için harcadığımız zaman bizim için büyük bir kayıp oluyor. Zamanınız gerçekten çoksa bu zamanı kişisel gelişim konusunda kendinizi geliştirmeye veya aşk acısı dindirme konusunda etkili çözümler bulmaya ayırmanızı tavsiye ediyoruz.